YENİ BİR GEZEGEN BULUNDU

Bilim insnları, Satürn gezegenine benzer kütle ve büyüklüğe sahip ve "KELT-6b" adı verilen bir gezegen keşfetti. KELT-6b, bağlı bulunduğu yıldızın önünde, Kilodegree Extremely Little Telescope (KELT) adlı çok küçük boyuttaki özel bir teleskop ve yeryüzünde bulunan diğer gözlem araçlarını kullanan bilim adamlarınca keşfedildi.

Yeni bulunan Gezegen önce, ABD'nin Arizona eyaleti ve Güney Afrika'daki KELT teleskopunu kullanan bilim adamlarınca bağlı bulunduğu yıldızın yörüngesinde transit adı verilen, Dünya'dan gözlenebilen geçişini yaptığı sırada bulundu. Lousville Üniversitesi yüksek lisans öğrencisi Karen Collins başkanlığındaki bilim ekibi de üniversiteye ait Moore Gözlemevi'ndeki araçların yardımıyla, transiti gözlemledi ve gerekli bilgileri toplayarak gezegenin varlığını teyit etti.

Araştırmacılar, Dünya'dan 700 ışıkı yılı uzaklıktaki, bağlı bulunduğu yıldızın önünden geçişinin, yeryüzünden, sadece 5 saat gibi az sayılabilecek bir süre için gözlenebilir olması nedeniyle gezegeni, sabır ve biraz da şansın yardımıyla bulduklarını belirtti.

Collins, gezegene ait bilgileri American Astronomical Society adlı bilimsel kuruluşun Indianapolis kentinde düzenlenen 222. toplantısında tanıttı. Yeni bulunan gezegen, Güneş Sistemi'ndeki Satürn ile benzer kütle ve boyutlara sahip bulunuyor. Ancak Satürn gibi etrafında bir halka bulunmayan gezegen, bağlı olduğu yıldıza çok yakın olması nedeniyle, yıldız etrafındaki dönüşünü, sadece 7,8 gün içinde tamamlıyor.

Araştırma ekibinde yer alan, ABD'deki Vanderbilt Üniversitesi'nden Profesör Keivan Stassun, KELT-6b'nin daha önce keşfedilen ve üzerinde pek cok bilimsel araştırma yapılan, bağlı bulunduğu yıldıza çok yakın bir yörüngeye sahip HD 209458 b adlı gezegenin kuzeni olarak adlandırılabileceğini belirtti. Stassun yaptığı yazılı açıklamada, KELT-6b'yi, HD 209458 b'nin "metal açısından fakir" bir kuzeni olarak niteledi. Metallerin yıldızlara ait ortamlarda oynadığı rolün bilim dünyası için halen bir soru işareti olduğuna dikkati çeken Stassun, KELT-6b'nin, metaller açısından fakir ve çok parlak olması nedeniyle, gezegenlerin nasıl ve hangi şartlar altında oluştuğu konusunda yürütülen karşılaştırmalı çalışmalar açısından büyük bir önem taşıdığına işaret etti.